13 Nisan 2018 Cuma

ARAYIŞLAR KİTAP ÖZET

Arayışlar Özet

Nâcî’den bir dem ile..
“Hakk tecelli eyleyince her işi âsân eder,
Halk eder esbâbını bir lahzada ihsân eder.”

İnsan.

Kimi zaman koskoca kahırlardan, kimi zaman karanlık kuyulardan, kimi zaman da zulüm kamplarından kurtulur da, kendi yüreğinin zindanından kurtulamaz.

2.Dünya savaşında yaklaşık 4 yıl Nazi Kamplarında esir düşmüş bir yahudi psikoloğun, bu karanlık günlerde deneyimlediği acı hatıralar ve yaşadıklarına dair bilim dünyasına kazandırdığı “Logoterapi” analiz tekniğinin anlatıldığı kaynak bir çalışma ve hatta ötesi, insanın kendini anlama çabasının üstün bir tezi niteliğinde eser.

Kainatın yaratıcısı Allah (cc)’ın Rahman Suresi 29. ayette de belirttiği: “O, her an yaratma halindedir!” ile insan ve kaderi her an yaratılmakta, her şey aslında yeni baştan yazılmaya devam edilmektedir.

İnsan, Allah’tan geldi Allah’a gider ise..
İnsan, Allah’tan bir parça ise..
Her an kendini yenileme ve keşfetme imkanına sahip mükerrer ve en mükemmel yaratılış olarak, olaylar ve düşünceler karşısında kendini her şart ve imkanda yenileyebilme ve geliştirebilme imkanına da sahiptir.

2.Dünya savaşı sırasında yazılmış olan eserin özünde yazar, “milyonlarca anlamsızlık içinde insan, kendine bir anlam bulabilmeli ve hayatta kalabilmeli” temasını çalışmaktadır.

Kitaptan bir kesit ile, “bir film milyarlarca kareden oluşur. Bir karenin eksikliği, o filmin bütününü anlamamızı etkiler. Filmin bütününü anlamak için olan gayretimiz, işte o kareye olan muhtaçlığımız, insanın hayatının bütününde bulması gereken tek bir anlama benzer. O tek bir anlam, bizi bütünde anlamlı kılacak ve bizi hayata bağlayacaktır.” kitabın mayasını anlatabiliriz aslında.

Dünyada artık bir kuram olarak kabul edilen ve insanlığın belki de son yüzyılda en büyük arayışı olan “anlam” konusunda bir rehber niteliğindeki kitapta eleştiriye açık, hatta kabulü mümkün olmayan şekilde “Kampta, aciz ve bunamış, zulümden iki büklüm olmuş insanları Müslümanlara” benzetmesinin saçmalığını da bahsetmeden geçmek istemiyorum.

Kaldı ki, kitabın tümünde de görüleceği üzere, zulüm o kadar derindir ki, insanlık duygusu dışında hiçbir onuru kalmayan kamp insanlarının kendilerine bu eziyeti yapan Nazilere dair neredeyse hiçbir eleştirileri olmaz iken, Müslümanlığı ve İslamiyet’i aşağılaması asla gözden kaçırılacak bir konu değil. Bu bir eleştiri notu çalışması olsa belki de tek eleştiri noktası olabilirdi.

En yitirilmiş anda dahi insanın kendine hayati bir hedef koyarak bu anlamsızlaşan hayatı anlamlı hale getirebileceğini söyleyen Frankl; yukarda not aldığım kritik hatasına rağmen; “İnsanın gerçekten ihtiyaç duyduğu şey, gerilimsiz bir durum değil, daha çok, uğruna çaba göstermeye değer bir hedef, özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir.” diyerek, nihai olarak insanın hedefsiz ve anlamsız yaşayamayacağını açıklamaya çalışır.
Anlatılan hikaye ve hatıraların tamamının gerçek olduğu eserde yazar, din temasını da belirsiz periyotlar ile ele almakta, karamsarlığı reddettiği için mi bilinmez, dine karşı durmamaktadır. Acının ve şeytani güçlerin her yerde bulunduğunu, insanın kendi iç dünyasında iyiliğin de kötülüğün de, erdemin de olumsuzluğun da bir arada olabileceğini, tercihlerimizin bizi yaşama anlam katmaya doğru yönlendireceğini ya da tamamen yok oluşa sürükleyeceğini anlatmaktadır.
1945 yılında, ciltsiz ve kapaksız olarak ilk basımı gerçekleşen eser, uzun yıllar best seller olarak en üst raflarda yer almıştır. Özellikle ikinci basımı itibari ile imzalı şekilde yayınlanmaya başlayan eserle ilgili yıllarla birlikte periyodik konferanslar ve çalıştaylar düzenlenmiş, Dr. Frankl ömrünün sonuna kadar “Logoterapi” metodu üzerine çalışmalarını derinleştirmiştir.

Umut her şeydir. Var kalabilmenin, varoluşun en büyük mayasıdır. Geçmişten bir hatıraya, gelecekte bir umuda sarılmak zorunda insan bu tarz travma geçitlerinde. Aksi halde, umutsuz bir insan, kendini kaybetmişliğe teslim etmiş bir insan yok olmaya ve gerçekten yitirmeye mahkumdur. Eserin, kamptan hatıralar kısmında anlatılan şu bölüm tam da bu anlatmaya çalıştığımın ifadesi olacak:
“Bir insanın ruhsal durumu ile cesareti yada umudu yada bunların bulunmayışı- vücudunun bağışıklık durumu arasında ne kadar yakın bir ilişki olduğunu bilenler, umut ve cesaretin birdenbire yitirilmesinin öldürücü bir etkisi olabileceğini anlayabilecektir. Arkadaşımın ölümünün nihai nedeni, (Kampta yakın arkadaşı bir gün bir rüya görür. Ve acılarının belirli bir tarihte sona ereceğini kendisine söylendiğini aktarır. Ancak, tarih yaklaştıkça acıların dinme umudu yitirilmeye başlar ve tarih geldiğinde tamamen umudunu yitirmiş hasta ölmüştür.) beklediği özgürlüğün gelmemesi ve ağır bir hayal kırıklığı yaşamasıydı. Geleceğe olan inancı ve yaşama istemi felce uğramış ve bedeni hastalığa yenik düşmüştü. Böylece rüyasındaki ses bir anlamda haklı çıkmıştı.”
Şimdi sizleri, bu varoluş çabasının ve büyük anlam arayışının bir izcisi olarak kitabı okumaya davet ederken, eserin bende bıraktığı heyecan ile; “Her şeye rağmen, hayat yaşamaya değer” diyorum.

Viktor Emil Frankl
3. Viyana Okulu olarak bilinen akımın kurucusudur.
Varoluşcu teraρinin en önemli ismi olan Victor Emil Frankl kendi geliştirdiği kuramın adını logoteraρi (Anlam Merkezli Teraρi) olarak adlandırmıştır. Kuramında yaşamın anlamına özellikle vurgu yaρan Frankl , 2. Dünya Savaşı'nda Polonya içerisindeki Alman toplama kamplarında 4 yıl kadar süren bir tutsaklık geςirmiştir. sozkimin.com Burada yaşadığı ve gördüğü yaşantılar onun Logoteraρi adlı psikoteraρi kuramını gerçekleştirmesine yol açmıştır. Yaşamın anlamını bulabilmek iςin öncelikle biɾ amacımızın olması geɾektiğini vuɾgulayan Fɾankl, acının vazgeςilmez olduğu duɾumlaɾda acının da biɾ anlamı olabileceğini vuɾgulaɾ. Logoteɾaρide diğeɾ vaɾoluşçu teɾaρistleɾden faɾklı olaɾak iki teknik geliştiɾmiştiɾ. Paɾadoksal niyet ve düşünce odağını değiştiɾme. Bu teɾaρi özellikle acı çeken, hayatın anlamını soɾgulayan kişileɾde oldukça etkili biɾ teɾaρi yöntemidiɾ. Bu teɾaρi yöntemi ve teknikleɾi psikolojik danışmanlaɾca ve diğeɾ teɾaρistleɾce sıklıkla kullanılmaktadıɾ.

Kaynak: http://www.sozkimin.com/a/612-viktor-emil-frankl-kimdir-sozleri-ve-hayati.html#ixzz5BFFwesQE

0 yorum:

Yorum Gönder